Uzun İnce Bir Yoldayım Notaları
Aşık Veysel ve "Uzun İnce Bir Yoldayım"
"Uzun İnce Bir Yoldayım" türküsü, Sivas yöresine ait olup, Aşık Veysel tarafından yazılmış ve derlenmiştir. Bu türkü, Aşık Veysel'in hayatının belki de en önemli gecesini anlatır. Sakin bir köy yaşamı süren Aşık Veysel, o gece eşiyle son kez aynı yatağa baş koymuştur. Nedeni ise eşinin onu sevgilisi için terk edecek olmasıdır.
Eşinin Kaçışı
Eşi, gecenin ilerleyen saatlerinde sevgilisinin attığı taşı duyar ve Aşık Veysel'in uyuduğunu zannederek kalkar. Önceden hazırladığı bohçayı alır ve ayakkabılarını giyer. Bahçede bekleyen sevgilisinin yanına gider ve kaçarlar. Kadın, gecenin zifiri karanlığında ayakkabısının içinde hissettiği bir şeyden rahatsız olur ama durmaz. Anadolu'nun ücra bir köşesinde böyle bir durum, törelerin gerektirdiği gibi cezalandırılmalıdır ve sonucu da ölümdür. Belli bir mesafe uzaklaştıktan sonra dinlenmek için durduklarında kadın ayakkabılarını çıkarır ve içinde bir tomar para bulur. Kadın, kocasının her şeyin farkında olduğunu anlar.
Aşık Veysel'in Fedakarlığı
Aşık Veysel, eşinin gideceğini bile bile, "Bu kadın bana ömrü boyunca aş yaptı, boğazımdan geçen her lokmada hakkı var, çamaşırımı yıkadı, namerde muhtaç etmedi" diyerek parasını ayakkabısının içine koymuştur. Yoksul bir köylü olan Aşık Veysel, tüm parasını kendisini terk eden kadının ayakkabılarına koymuştur. Eşinin bu gidişi, Aşık Veysel'in arkasında yaktığı bu güzel türküyü bizlere bırakmasına vesile olmuştur. İnsanların acılarını en kolay anlatma şekli müziktir. Aşık Veysel de bu olayın üzerine "Uzun İnce Bir Yoldayım" türküsünü eşine ithafen yazmıştır.
Türkünün Günümüze Etkisi
"Uzun İnce Bir Yoldayım" türküsü, günümüze kadar gelmiş ve halen dinlenen en güzel türküler arasında yer alır. Birçok müzisyenin bağlama gibi müzik aletlerini çalmayı öğrenirken ilk çaldıkları türküler arasındadır.
Uzun İnce Bir Yoldayım Notaları
Türkünün notaları şu şekildedir:
- Do Re Re Do Si Si La Do Si Si Sol Si Si La La mi Re mi Do Re Do Si Si La Do Si Si Sol Si La La mi La (4*)
- Fa Fa Fa Sol Sol Fa Fa Fa Sol Sol Fa Fa Fa mi Sol Fa (9*)
- mi Re Fa mi mi mi Re Do mi Re Re Re Do Si La Re Si Si Do Do Si Si La Do Si (4*)
- Si Si La Sol Si Si La La mi La (4*)
Bu türkü, Aşık Veysel'in eşinin yaşadığı zorlu yolculuğu ve kendisinin bu olay karşısındaki duygularını dile getirir.
| 
Uzun ince bir yolda olmanın getirdiği duygusal derinliği hissettiğimde, Aşık Veysel'in yaşadığı acıyı nasıl anlattığını merak ediyorum. Eşinin onu terk edeceği düşüncesiyle geçirdiği o gece, hayatının en zor anlarından biri olmalı. Kadının sevgilisiyle kaçışı ve ardından yaşananların üzerimdeki etkisi çok derin. Yoksul bir köylü olan Aşık Veysel'in tüm parasını eşinin ayakkabısına koyarak ona olan bağlılığını göstermesi, insana olan sevgisinin ne denli büyük olduğunu kanıtlıyor. Bu durumu düşününce, gerçekten de aşkın ne kadar fedakar olabileceğini bir kez daha anlıyorum. Uzun İnce Bir Yoldayım türküsünün bu hikaye ile nasıl bir derinlik kazandığını ve günümüzde hala yankı bulduğunu görmek beni etkiliyor. Sizce de bu türkü, aşkın ve ayrılığın en güzel melodisi değil mi?
Cevap yazAjlan,
Uzun İnce Bir Yolda türküsü, gerçekten de aşkın derin acılarını ve fedakarlıklarını ustaca yansıtan bir eser. Aşık Veysel'in eşiyle olan bağı ve ona olan sevgisi, onun sanatını ve duygusal derinliğini besleyen unsurlardan biri. Eşinin terk edişiyle yaşadığı o zor anlar, hayatının en karanlık dönemlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu tür bir acı, birçok sanatçının eserine ilham kaynağı olmuştur.
Aşkın Fedakarlığı konusunda da haklısınız; Aşık Veysel’in, tüm parasını eşinin ayakkabısına koyarak ona olan bağlılığını göstermesi, aşkın ne denli derin ve özverili olabileceğinin en güzel örneklerinden. Bu tür fedakarlıklar, insanın içindeki sevgi ve bağlılığın ne kadar güçlü olduğunu gözler önüne seriyor.
Türkülerin Derinliği ise zamanla daha da anlam kazandı. "Uzun İnce Bir Yoldayım" türküsü, hem geçmişte hem günümüzde aşkın ve ayrılığın en güzel melodilerinden biri olarak yankı buluyor. Bu türkü, dinleyeni duygusal bir yolculuğa çıkarıyor ve aşkın hem güzelliklerini hem de acılarını hatırlatıyor.
Sonuç olarak, bu eserler ve yaşanan duygular, aşkın sadece mutluluk değil, aynı zamanda derin bir acı ve fedakarlık gerektirdiğini de gösteriyor. Bu nedenle, Aşık Veysel’in hikayesinin ve eserinin günümüzde hâlâ bu kadar etkili olması, aşkın evrenselliğinin ve zamansızlığının bir kanıtı.